Sedef ve Sedefkarlık

Tarafından önderildi: Mustafa Kalkan içinde: Mesleki Yazılar üzerinde: Monday, April 14, 2014 Yorum: 0 İzlenme: 564

          Sedef, içinden inci çıkan istiridye kabuğudur. İstiridye dışında midye ve deniz salyangozu gibi yumuşakçaların kabuklarından elde edilen parlak maddeye de sedef denir; Arapça' da se'se' ve ırkü' I Iü'Iü gibi değişik adları da vardır. Kur'an'da denizden çıkan inci ve mercandan Allah'ın lütfu olarak söz edilir. Cennetteki irigözlü huriler kabuğu içinde saklı incilere benzetilir (el-Vakıa 56/ 22-23). Bir rivayetegöre ÜmmüSelerne'nin sorusu üzerine Hz. Peygamber onların sedef içindeki inciler gibi el değmemiş olacağını belirtir (Taberani, XXIII, 367). Sedef saflığın, güzelliğin, berraklığın simgesidir. Süleyman Çelebi, Mevlid'inin"Veladet Bahri"nde, "Ol sadeften doğdu ol dür danesi" ifadesiyle Hz. Muhammed'i inciye, annesini de sedefe benzetmiştir.

 

 

   İnce marangozluk için en uygun sedef daha yayvan kabuklu birkaç değişik türü olan, sıcak denizlerde yaşayan ve yaklaşık çapı 19 santimetreyi bulan istiridyeden (pinctada) elde edilir. Hakim rengi beyaz olmakla beraber ışığa göre gök kuşağı renklerinde ışınlar yaydığı (sedeflenme) görülür;mat olanına taş sedef denir. Dahaçok Güney Afrika kıyılarında bulunan ve haliotis denilen yumuşakça cinsinden de yeşil, lacivert, eflatun gibi farklı renklerde çok değerli sedefler alınabilmekle birliktebunlardan büyük boy plaka çıkarmak zordur. Ahşap üzerine belli bir süsleme yapabilmek için sedef başta olmak üzere fildişi, kemik, bağa gibi maddelerin kakma veya kaplama teknikleriyle yerleştirilmesi işine, bu maddeler arasında en fazla sedefin emek gerektirmesi ve en fazla onun dikkatçekmesi sebebiyle genelde sedefkârlık denilmişse de asıl sedefkârlık bu türsüslemelerin sedef kullanılarak yapılanıdır.

 

           Sedefkârlıkta motifler tek yahut farklı renklerdeki sedef plakaların yalnız veya fildişi, bağa, kemik ve renkli ahşap gibi malzemeyle birlikte açılan yuvalara yerleştirilmesi suretiyle yapılır. Bu işlem için sedef plaka, üzerine kompozisyondaki yerine göre çizilen kağıt şablonun yapıştırılıp kıl testereyle kesilmesiyle şekillendirilir ve istiridye kabuğunun öğütülmesiyle elde edilen ince toz ve yumurta akı karışımı bir tutkalla yerine yapıştırılır.

 

            Osmanlılar faraştan cilt kapağına kadar pek çok eşyada sedef, bağa ve fildişini birlikte kullanmışlardır. 


Kaynak; http://www.islamansiklopedisi.info/dia/pdf/c36/c360195.pdf


Sedef İşleme Teknikleri;

Kakma Tekniği; Ceviz, abanoz, maun vb. ahşap yapıtların üzerine çeşitli formlarda açılan yuvalara, aynı biçimlerde kesilmiş sedefleri yapıştırarak gömme yoluyla yapılan süsleme  sedef kakma tekniğidir.

Kaplama (Sıvama, Mozaik) Tekniği; Ahşabın üzerine sedefleri çeşitli motifler oluşturacak biçimde doğrudan yapıştırarak elde edilen bezeme "sedef kaplama" tekniğidir.

 

 

Sedef İşçilik Tarzları;

 

Genellikle yapıldığı yere göre adlandırılır.

 

Viyana İşi: Avusturya'da uygulanan teknikte siyah mobilyaların üstüne pirinç, bakır ve kurşun gibi malzemelerle kesilmiş kompozisyon montajlanır. Etrafı pirinç tellerle çevrilen metal levhalarla tellerin arasına sedefler gelişi güzel kırılır. 

 


Uzakdoğu İşi: Hindistan, Çin, Japonya, Vietnam gibi Uzakdoğu ülkelerinde genellikle siyah zemin üzerine renkli sedefler ve canlı figürler kullanılarak üretilen sedeflerin ortak ismidir.  

 

Eser-i İstanbul: Kakma yöntemi ile yapılan sedef, bağ, fildişi ve değerli taşların uygulandığı yıldızların çokgenlerin ve diğer geometrik desenlerin işlendiği sanat türüdür.

 

Kudüs İşi: Kudüs'teki Mescid-i Aksa Camii'nin maketini veya üretilen eserlerin üzerinde bu caminin tasvirini, kitap kapaklarına, çerçevelere ve benzeri ürünlere kabartma biçiminde işlenir. 


Şam İşi:
 Önceden çizilen motif ceviz ağacından yapılan iskelet üzerine aktarılır. Etrafına teller tutkallanarak, ana motifleri çizecek şekilde açılan yüzeye çakılır.

İnsanoğlu bu cazip maddeyi herhalde ilk gördüğü andan itibaren kullanmış, güzellikler meydana getirerek, "sedefkârlık" denilen bir meslek oluşturmuş. Bu alandaki son büyük usta olan sedefkâr Vasıf, Sedefkârlığı "ahşap bezeme sanatı" olarak tanımlıyor. Sedefin daha çok ahşapla beraber kullanılması da bu tarifi doğruluyor. Biz de buna bir uygulama sanatı dersek yanlış olmaz herhalde. Çünkü elde, mevrut desen ile formlar vardır ve sedefkâr bunları sedefe uygular. Hattat yazıyı yazar, müzehhib deseni çizer. Sanatkâra düşen, bunları bozmadan, kendi zevk unsurlarını da katarak işlemektir.

 

 

Yorumlar

Sizin Yorumunuz